Bir Zamanlar Uzak Diyarda

Bir Zamanlar Uzak Diyarda

Bir zamanlar, uzak bir diyarın en yüksek dağının zirvesinde, gökyüzüne değen bir şato vardı. Bu şatonun içinde, adı Prenses Lila olan güzel bir prenses yaşardı. Prenses Lila’nın uzun altın saçları ve göz kamaştırıcı mavi gözleri vardı. Ancak şatonun etrafında büyük bir sihirli orman bulunuyordu ve bu ormanın içinde, prensesi kıskanan bir cadı yaşardı.

Cadı, prensesi kıskandığı için onu şatoya hapsetmiş ve bir büyüyle şatonun etrafını dikenlerle çevirmişti. Prenses Lila, her gün penceresinden dışarı bakar ve bir gün kurtarılmayı umardı.

Günlerden bir gün, Cesur Prens Aras adında yakışıklı bir prens, prensesi kurtarmak için şatoya doğru yola çıktı. Prens Aras, sihirli ormandan geçerken birçok zorlukla karşılaştı. Ama ne olursa olsun, pes etmedi. Ormanda konuşan ağaçlar, şarkı söyleyen kuşlar ve hatta bir ejderha ile karşılaştı. Ancak Prens Aras, cesareti ve zekası sayesinde tüm engelleri aştı.

Şatoya vardığında, dikenli çalıları bir kılıç darbesiyle keserek prensesi kurtardı. Prenses Lila, Prens Aras’ı gördüğünde çok mutlu oldu ve ikisi de şatodan ayrılarak güneşin batışını izlediler. Ve tabii ki, uzun ve mutlu bir hayat sürdüler.

Prenses Lila ve Cesur Prens Aras, şatodan ayrıldıktan sonra, sihirli ormanın kenarında, güneşin batışını izlerken, birdenbire bir ses duydular. Bu ses, ormanın derinliklerinden gelen, kederli ama bir o kadar da güzel bir şarkıydı. Merak içinde, sesin kaynağını bulmak için ormana doğru yürümeye başladılar.

Ormanın içinde, bir periyle karşılaştılar. Peri, onlara ormanın sırrını anlattı: Orman, aslında büyülü bir krallığın kapısıydı ve cadının büyüsü kırıldığında, krallık yeniden canlanacaktı. Prenses Lila ve Prens Aras, periye yardım etmeye karar verdiler ve böylece, büyülü krallığı kurtarmak için yeni bir maceraya atıldılar.

Yol boyunca, konuşan hayvanlar, şifalı bitkiler ve gizemli mağaralar keşfettiler. Her adımda, ormanın sihrini hissedebiliyorlardı. Sonunda, cadının gizli sarayına ulaştılar ve orada, cadıyla yüzleşmek zorunda kaldılar. Prens Aras’ın kılıcı ve Prenses Lila’nın cesareti sayesinde, cadının büyüsünü bozdular ve krallığı özgürlüğüne kavuşturdular.

Büyülü krallık yeniden canlandı ve orman, renklerle ve hayatla dolup taştı. Prenses Lila ve Prens Aras, krallığın kahramanları olarak kutlandılar ve ormanın sakinleriyle birlikte büyük bir şölen düzenlediler. Şölenin sonunda, gökyüzünde parlayan yıldızların altında, birbirlerine aşklarını ilan ettiler ve sonsuza dek mutlu yaşadılar.

Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Klasik Çocuk Masalları kategorisinde masal yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.